“Sihirli Annem” dizisinin sevilen oyuncu İnci Türkay, oğluna sağlıklı ve organik oyuncaklar almak isteyince Türkiye’de olmadığını farketmiş. Gelişmiş ülkelerde 0-6 yaş çocuklar için ahşap oyuncakların tercih edildiğini görünce Tayga Toys’u kurmuş ve ahşap oyuncakları satmaya başlamış.
Çocuklar, İnci Türkay’ı iyi tanırlar. Çocuk dizilerinde rol alan ve programları yapan Türkay, 3 yıl önce oğlu Ali doğunca ekranlara ara verdi. Bu üç yılda sırf oğluyla ilgilenmemiş. “Sihirli Annem” dizisinin sevilen oyuncusu tahta oyuncak satan Tayga Toys mağazalarını açmış. Sanıldığı gibi Türkay, oyuncakçılığa çocuk dizilerinde rol alması ve programları yapması sebebiyle değil, tamamen ihtiyaç üzere başlamış. Hamile olduğu dönemde her anne adayı gibi çocuğu için oyuncak bakmaya başlamış. Plastikten yapılmış, pilli, gürültülü ve bol ışıklı oyuncakları hiç sağlıklı bulmamış. Eşinin işi gereği sık sık yaptıkları yurtdışı seyahatlerinde görmüş ki, gelişmiş ülkelerde özellikle 0-6 yaş çocuklar için ahşap oyuncaklar satılıyor. Aileler, doğal ahşaptan üretilen ve bitkisel boyalarla boyanmış bu oyuncakları tercih ediyor. Zaten uzmanlar da bu yaş dönemi çocukları için bez ve tahta oyuncakları öneriyor. Sadece sağlık açısından değil zekâ gelişimi için de, beyin-vücut koordinasyonunu sağlayan bu oyuncakları tavsiye ediyorlar. Türkay, yurtdışından satın aldığı tahta oyuncakların Türkiye’de olmadığını görünce sanayici olan eşiyle birlikte Tayga Toys’u kurmuş. Burada ahşap trenler, ahşap evler, bisikletler, tahta atlar ve zihin geliştirici ahşap oyuncaklar var. Rengârenk oyuncakların boyaları da bitkisel. Hiçbir zararı olmadığı için, bu oyuncakları çocuklar ağızlarına götürdüğünde endişelenmeye gerek yok.
Tayga Toys oyuncakları Tayland’dan ithal ediliyor. Oraya has kauçuk ağaçlarından üretilen oyuncakların zararsız oldukları tescillendiği gibi birçok uluslararası tasarım ödülüne de sahip. Tüm bu özelliklerinin ötesinde Türkay’ı tahta oyuncaklar tercih etmeye iten sebep çocukların hayal dünyasını, zekâsını ve beden gelişimini olumlu etkilemeleri olmuş. Biz bunları konuşurken Türkay’ın 3 yaşındaki oğlu Ali de tahta treni ile “çuf çuf” diye ses çıkartarak oynuyor. Türkay oğlunu gösterip; “Türkiye’de çocuklara tek bir düğmeye bastığında kapıları açılıp kapanan, ışıkları yanıp sönen, ses çıkartan arabalar veriyorlar. Çocuklar bırakın hayal etmeyi, hipnoz olmuş gibi arabaya bakıp kalıyor. Oysa çocukların hayal etmesi, zihninde canlandırması, o nesnenin sesini kendi çıkarması gerekir ki, zihni ve hayal dünyası gelişsin. Tayga Toys’ta mavi gözlü, sarışın, kalkık burunlu, patlak dudaklı ve zayıf bebekler bulamazsınız. Göbekli ve kel bebekler var burada. Ahşap evler ve minik eşyaları var. Çocuğa her şeyi hazır vermiyoruz. Ona hayal etmesi, oynaması için imkân veriyoruz sadece.” diyor.
Türkay, 0-6 yaş arası çocukları olan ailelere büyük iş düştüğünü söylüyor. Çünkü bu yaştaki çocuklara ne verirseniz onu alır. Bu sebeple oyuncak tercihinde de seçici olmak gerekiyor. Türkay, nüfusunun çoğu çocuk ve gençlerden oluşan bir ülke olarak çocuklara yönelik bir politika ve eğitim sistemimizin olmadığını, televizyon kanallarının bile çocukları görmezden geldiğini söylüyor. İzleyecek bir şey bulamayınca da çocuklar reklam bağımlısı oluyor. Çocuk filmi olarak çekilen dizileri eleştiren Türkay, “Şu anda fantastik diziler arttı. Bakıyorum kötülük kazanıyor, olmaması gereken şeyler oluyor. Bu hatalara çok üzülüyorum. Bizde sevgi anlatılıyordu.” diyor.
Kaynak: Cumaertesi.zaman