Anasayfa
"Cuma'ya Kalsa" dizisinin ekibi dün gece Medyatik'te izleyenleri kahkahaya boğdu...
Çarşamba akşamlarının klasiği Medyatik'te çok komik anlar yaşandı. Ünlü oyuncu Haluk Bilginer'in de konuk olduğu programda, oyuncu arkadaşı Ümit Erdim adeta izleyenleri kırdı geçirdi.
Program sunucusu Yüksel Aytuğ'un telefonuna SMS atan spor spikeri Ertem Şener, genç oyuncunun çok iyi maç anlattığını söyledi. Ama Ümit Erdim'in Yüksel Aytuğ'a da bir sürprizi vardı.
İzleyin ve gülün...
PROGRAM'DA YAŞANANLAR
Pazartesi gecelerinin neşe kaynağı "Cuma'ya Kalsa" dizisinin ekibi tam kadro Medyatik'teydi. Haluk Bilginer, İnci Türkay, Aysun Kayacı ve Ümit Erdim'in katıldığı programda, kahkahanın bini bir paraydı. Ayrıca televizyon dünyasından dudak uçuklatan çarpıcı görüntüleri ve merakla beklenen POT 5 listesini canlı yayında yorumlayan oyuncular, dizi setindeki eğlencelerini stüdyoya taşıdılar.
HALUK BİLGİNER: "CUMA" HOROZLANMAYI SEVİYOR
Yüksel Aytuğ'un, "Bize biraz Cuma karakterinden bahseder misiniz? Cuma ile Haluk Bilginer arasında en büyük benzerlikler ya da en büyük farklar neler?" sorusuna usta oyuncu, "Oynadığımız her karakterle benzediğimiz ve benzemediğimiz yönler var tabii. Cuma, sorunları çözmede eşsiz yöntemleri olan bir arkadaş. Bir kere çok iyi bir aile babası. Karısını çok seviyor, çocuklarını çok seviyor fakat karısıyla iddialaşmayı seviyor. Evde horozlanmayı seviyor. Yanlışlıkları da kendi yöntemleriyle çözmeye çalışınca ortalık arapsaçına dönüyor. Cuma hala çocuk aslında. Şebnem'in en büyük oğlu gibi" diye yanıtladı.
HALUK BİLGİNER: EVDE AŞKIN'LA CUMA'YA GÜLÜYORUZ
Yüksel Aytuğ'un "Evde Aşkın Nur Yengi ile beraber bu diziyi izlerken, 'Hah işte aynı bize benziyorlar' dediğiniz anlar oluyor mu?" sorusuna Bilginer, "Yok, pek değil, gülüyoruz sadece. Cuma'nın çocuklarla olan ilişkisinde, benim kızım Nazlı ile olan ilişkime paralel benzerlikler var tabii. Ama Cuma gibi durmadan yalan söyleyen, sonra durumu kurtarmaya çalışan bir durumum yok" diye yanıtladı.
HALUK BİLGİNER'DEN "EN SEKSİ TÜRK" YORUMU
"1980-83 yılları arasında İngiltere'de yaşadınız, aynı zamanda İngiliz vatandaşısınız. Orada oyunculuk yaparken bir İngiliz dergisinin kapağında 'En Seksi Türk' başlığıyla yer almışsınız doğru mu?" sorusuna Bilginer, "Evet öyle bir münasebetsizlik yaptılar. (Kahkahalar) Ben İngiltere'de çok popüler olan bir dizide 2 yıl süreyle oynadım. Dizi hala devam ediyor. Çok popüler bir dizi olduğu için, kalkıp Türkiye'ye geldiler benimle röportaj için. Sunday dergisine kapak olmuştu. Bu durumun Türk medyasının dikkatini çekmesi de ayrı bir konu. Ben yıllarca oyunculuk yapmışım haber olmamış, o röportajdan sonra peşimden ayrılmadılar. Bu da acı bir şey" diye yanıt verdi.
HALUK BİLGİNER: SON 30 YILDIR ÇALIŞMIYORUM
Yüksel Aytuğ'un, "Gençliğinizde hamallık, tezgahtarlık, garsonluk yapmışsınız. Bunlar size nasıl hayat tecrübeleri kazandırdı?" sorusunu Bilginer, "Evet doğru, İngiltere'deyken hepsini yaptım. Onlar benim çalıştığım yıllardı. Son 30 yıldır çalışmıyorum. Birileri çalışmayayım diye bana para veriyor. Bu çok önemli bir lüks gerçekten. Hamallık yaptığım yıllarda bugünün parasıyla haftada 50 lira kazanmanın ne demek olduğunu biliyorum. O parayı almak için Perşembe gününü iple çekerdim. Hamallık, garsonluk, temizlikçilik yaptım. Alın teri ile para kazanmak nedir çok iyi bilirim" şeklinde yanıtladı.
HALUK BİLGİNER: FETULLAH GÜLEN'İ OYNAMADIM
"Mahsun Kırmızıgül'ün çektiği New York'ta Beş Minare filminde de rol adınız. Büyük bir merakla bekliyoruz bu filmi. Fetullah Gülen'i mi oynadınız gerçekten?" sorusuna usta oyuncu, "Alakası yok, beyaz takkeyi gören herkes öyle zannetti, ama değil. Mahsun bana bu hikayeyi yıllar önce anlatmıştı. Bir uçak yolculuğunda tesadüfen karşılaştık ve o zaman daha ilk filmini çekmemişti. Bu çok pahalı bir film ve büyük bir prodüksiyon. Biz bu filmin teaser'ını çekmek için 6 ay önce New York'a gittik, bir hafta kaldık. Filmi daha çekmedik. 15 gün sonra bu kez filmi çekmeye gidiyoruz. Çok da başarılı ve ilgi çekici bir film olacağını düşünüyorum. Mahsun'un çok güzel bir hikayesi var ve hikayesini iyi anlatıyor. 5 Kasım'da vizyona giriyor, ben de herkes gibi çok heyecanlıyım" diye yanıt ver di.
İNCİ TÜRKAY: İNANILMAYACAK KADAR SABIRLIYIMDIR, SINIRLARI ZORLARIM
"Cuma gibi bir adamla evli olsaydınız, bu beraberlik ne kadar sürerdi sizce?" sorusuna Türkay, "Bu soruyu yanlış kişiye sordunuz. Ben çok sabırlı biriyimdir ki sürer. İnanılmayacak kadar sabırlıyımdır, sınırları zorlarım. Hep alttan alırım, uyumluyumdur. Bu nedenle Cuma ile evlenseydim, evliliğim hala sürüyor olurdu" yanıtını verdi.
İNCİ TÜRKAY: BU KARI-KOCA BİRBİRİNE AŞIK
Yüksel Aytuğ'un, "Şebnem karakterini oynamak gerçek hayatınızı etkiledi mi? Ondan aldığınız dersler var mı mesela?" sorusuna Türkay, "Bu ilişkiyi ayakta tutan tek bir şey var, aşk. Bu karı-koca gerçekten birbirine aşık. Sosyal açıdan çok farklı yerlerde duruyorlar. Cuma, yaptığı tüm yaramazlıklara rağmen o kadar sevgi dolu bir adam ki... Bir kadın için en gurur kırıcı şey aldatılmaktır ya, Cuma'nın en son, en son yapacağı şey budur mesela. Onun dışında yaptığı her şeyi öyle tatlı affettiriyor ki, her şeyi çözüyor" diye yanıtladı.
İNCİ TÜRKAY: OYUNCULUĞA TUTULDUM
"Herkesin hayalini kurduğu bir üniversiteyi, Boğaziçi'ni bırakıp, oyunculuk eğitimi almışsınız. Bana göre iyi de etmişsiniz ama ailenizi, yakınlarınızı bu karara ikna etmek zor olmadı mı?" sorusuna Türkay, "Zor oldu. Özellikle babam, ki hayatımdaki en önemli insandı. Vefat etti. Boğaziçi'nden kaydımı almaya beraber gittik. Müdahale etmek istememesine rağmen okulda, 'Kızım şu manzaraya bak, hiç bir şey değilse bunun için bitir şu okulu' dedi. Çok büyülenmiştim, oyunculuğa tutuldum. Ben hayata acele eden sabırsız biriyim. Şimdi keşke okulumu da bırakmasaydım diyorum ama, kısmet" diye yanıt verdi.
AYSUN KAYACI: HER FİRAVUNUN BİR MUSA'SI VARDIR
"Çiğdem bekar bir baldız. Her firavunun bir Musa'sı vardır. Cuma'ya bir düşman lazım. Çiğdem'in erkek arkadaşı olmdığı için eniştesi tarafından dalga konusu yapılıyor. Tatlı tatlı didişiyorlar. Zaten arkadaşlarım bana artık 'baldız' diye sesleniyor. Bir de herkeste bir çocuk sohbeti, sette de sürekli duyuyorum. İnsan kendini ipsiz sapsız gibi görüyor."
AYSUN KAYACI: MANKENLİK "KİLOMETRE" İŞİ
"Podyumlardan eskisi kadar sıklıkla yıldız çıkmıyor. Bunu neye bağlıyorsun?" sorusuna Kayacı, "Takip ettiğim kadarıyla fazla defile olmuyor artık. Bir de blurlama (mozaik efekti ile sansür) hadisesi çıktığından beri, firmalar hedefledikleri kitleye ulaşmakta zorlanıyorlar. Çünkü eskisi gibi firma isimleri medyada yer alamıyor. Mankenlik kilometre işi. Ne kadar iyi defilede, ne kadar podyumda yürüdüğünüz önemlidir. Bununla orantılı olarak iyi olursunuz. Defile yapılmadığı için de mankenlik artık eskisi kadar popüler değil" diye yanıt verdi.
AYSUN KAYACI: ARTIK SUSUYORUM
Kayacı, bir dönem televizyon programlarında söylediği sivri lafların hatırlatılmasına da tepki gösterdi. "Bunlar 3-4 yıl önce yaşananlardı. Artık bunlardan söz edilmesini istemiyorum. Sosyal ve siyasal konulara artık kayıtsız kalıyorum, hiç ilgilenmiyorum. Çünkü birilerinin ardına takılanlar daha makbul oluyor bu memlekette" diyerek, bundan böyle ağzından hiç bir sivri söz çıkmayacağını ima etti.
ÜMİT ERDİM: CUMA'NI YAPTIĞI HERŞEY MÜBAHTIR
Dizide Cuma'nın kayınbiraderini oynayan Ümit Erdim, "Kerem" karakterini şöyle betimledi: "Kerem'in hayatındaki 1 numaralı adam Cuma'dır. Ablasını falan geçmiş artık, Cuma ne dediyse, odur. Ağabey ile baba karışımı bir model gibi karşısına koymuş ve yaptığı her şeyin mubah olduğunu düşünüyor. Sürekli ayak izlerini takip ediyor Cuma'nın."
ÜMİT ERDİM: EĞİTİMİMİ YARIM BIRAKMAM TEPKİ GÖRÜR DİYE DÜŞÜNMÜŞTÜM
"Haluk Bilginer'in ismini duyduğunda 'Eyvah, ben bu adamın karşısında ne yapacağım?' diye endişelendin mi?" sorusuna genç oyuncu, "Şöyle bir durum oldu. Konservatuarı yarım bırakmış bir oyuncu olarak, çok tedirgin oldum. Hani konusu açılır mı, bu konu tepki görür mü diye düşünüyordum. Haluk ağabey sordu, anlattım. Tepki görmeyi beklerken, 'Kimin nereden diploma aldığı beni hiç ilgilendirmiyor, hiçbir önemi yok' dedi. Okulu bıraktığım için övünmüyorum ama, Haluk ağabey ile aramızda geçen o konuşmadan alacağımı aldım" diye yanıt verdi.
Geceye Ümit Erdim'in yaptığı taklitler de damgasını vurdu. Tarihçi Murat Bardakçı'nın televizyondaki ilginç konuşma biçimini Medyatik'e taşıyan Erdim, ayrıca Yüksel Aytuğ taklidiyle program bantlarının anonslarını da yaparak, stüdyodakileri kahkahaya boğdu.
Çarşamba akşamlarının klasiği Medyatik'te çok komik anlar yaşandı. Ünlü oyuncu Haluk Bilginer'in de konuk olduğu programda, oyuncu arkadaşı Ümit Erdim adeta izleyenleri kırdı geçirdi.
Program sunucusu Yüksel Aytuğ'un telefonuna SMS atan spor spikeri Ertem Şener, genç oyuncunun çok iyi maç anlattığını söyledi. Ama Ümit Erdim'in Yüksel Aytuğ'a da bir sürprizi vardı.
İzleyin ve gülün...
PROGRAM'DA YAŞANANLAR
Pazartesi gecelerinin neşe kaynağı "Cuma'ya Kalsa" dizisinin ekibi tam kadro Medyatik'teydi. Haluk Bilginer, İnci Türkay, Aysun Kayacı ve Ümit Erdim'in katıldığı programda, kahkahanın bini bir paraydı. Ayrıca televizyon dünyasından dudak uçuklatan çarpıcı görüntüleri ve merakla beklenen POT 5 listesini canlı yayında yorumlayan oyuncular, dizi setindeki eğlencelerini stüdyoya taşıdılar.
HALUK BİLGİNER: "CUMA" HOROZLANMAYI SEVİYOR
Yüksel Aytuğ'un, "Bize biraz Cuma karakterinden bahseder misiniz? Cuma ile Haluk Bilginer arasında en büyük benzerlikler ya da en büyük farklar neler?" sorusuna usta oyuncu, "Oynadığımız her karakterle benzediğimiz ve benzemediğimiz yönler var tabii. Cuma, sorunları çözmede eşsiz yöntemleri olan bir arkadaş. Bir kere çok iyi bir aile babası. Karısını çok seviyor, çocuklarını çok seviyor fakat karısıyla iddialaşmayı seviyor. Evde horozlanmayı seviyor. Yanlışlıkları da kendi yöntemleriyle çözmeye çalışınca ortalık arapsaçına dönüyor. Cuma hala çocuk aslında. Şebnem'in en büyük oğlu gibi" diye yanıtladı.
HALUK BİLGİNER: EVDE AŞKIN'LA CUMA'YA GÜLÜYORUZ
Yüksel Aytuğ'un "Evde Aşkın Nur Yengi ile beraber bu diziyi izlerken, 'Hah işte aynı bize benziyorlar' dediğiniz anlar oluyor mu?" sorusuna Bilginer, "Yok, pek değil, gülüyoruz sadece. Cuma'nın çocuklarla olan ilişkisinde, benim kızım Nazlı ile olan ilişkime paralel benzerlikler var tabii. Ama Cuma gibi durmadan yalan söyleyen, sonra durumu kurtarmaya çalışan bir durumum yok" diye yanıtladı.
HALUK BİLGİNER'DEN "EN SEKSİ TÜRK" YORUMU
"1980-83 yılları arasında İngiltere'de yaşadınız, aynı zamanda İngiliz vatandaşısınız. Orada oyunculuk yaparken bir İngiliz dergisinin kapağında 'En Seksi Türk' başlığıyla yer almışsınız doğru mu?" sorusuna Bilginer, "Evet öyle bir münasebetsizlik yaptılar. (Kahkahalar) Ben İngiltere'de çok popüler olan bir dizide 2 yıl süreyle oynadım. Dizi hala devam ediyor. Çok popüler bir dizi olduğu için, kalkıp Türkiye'ye geldiler benimle röportaj için. Sunday dergisine kapak olmuştu. Bu durumun Türk medyasının dikkatini çekmesi de ayrı bir konu. Ben yıllarca oyunculuk yapmışım haber olmamış, o röportajdan sonra peşimden ayrılmadılar. Bu da acı bir şey" diye yanıt verdi.
HALUK BİLGİNER: SON 30 YILDIR ÇALIŞMIYORUM
Yüksel Aytuğ'un, "Gençliğinizde hamallık, tezgahtarlık, garsonluk yapmışsınız. Bunlar size nasıl hayat tecrübeleri kazandırdı?" sorusunu Bilginer, "Evet doğru, İngiltere'deyken hepsini yaptım. Onlar benim çalıştığım yıllardı. Son 30 yıldır çalışmıyorum. Birileri çalışmayayım diye bana para veriyor. Bu çok önemli bir lüks gerçekten. Hamallık yaptığım yıllarda bugünün parasıyla haftada 50 lira kazanmanın ne demek olduğunu biliyorum. O parayı almak için Perşembe gününü iple çekerdim. Hamallık, garsonluk, temizlikçilik yaptım. Alın teri ile para kazanmak nedir çok iyi bilirim" şeklinde yanıtladı.
HALUK BİLGİNER: FETULLAH GÜLEN'İ OYNAMADIM
"Mahsun Kırmızıgül'ün çektiği New York'ta Beş Minare filminde de rol adınız. Büyük bir merakla bekliyoruz bu filmi. Fetullah Gülen'i mi oynadınız gerçekten?" sorusuna usta oyuncu, "Alakası yok, beyaz takkeyi gören herkes öyle zannetti, ama değil. Mahsun bana bu hikayeyi yıllar önce anlatmıştı. Bir uçak yolculuğunda tesadüfen karşılaştık ve o zaman daha ilk filmini çekmemişti. Bu çok pahalı bir film ve büyük bir prodüksiyon. Biz bu filmin teaser'ını çekmek için 6 ay önce New York'a gittik, bir hafta kaldık. Filmi daha çekmedik. 15 gün sonra bu kez filmi çekmeye gidiyoruz. Çok da başarılı ve ilgi çekici bir film olacağını düşünüyorum. Mahsun'un çok güzel bir hikayesi var ve hikayesini iyi anlatıyor. 5 Kasım'da vizyona giriyor, ben de herkes gibi çok heyecanlıyım" diye yanıt ver di.
İNCİ TÜRKAY: İNANILMAYACAK KADAR SABIRLIYIMDIR, SINIRLARI ZORLARIM
"Cuma gibi bir adamla evli olsaydınız, bu beraberlik ne kadar sürerdi sizce?" sorusuna Türkay, "Bu soruyu yanlış kişiye sordunuz. Ben çok sabırlı biriyimdir ki sürer. İnanılmayacak kadar sabırlıyımdır, sınırları zorlarım. Hep alttan alırım, uyumluyumdur. Bu nedenle Cuma ile evlenseydim, evliliğim hala sürüyor olurdu" yanıtını verdi.
İNCİ TÜRKAY: BU KARI-KOCA BİRBİRİNE AŞIK
Yüksel Aytuğ'un, "Şebnem karakterini oynamak gerçek hayatınızı etkiledi mi? Ondan aldığınız dersler var mı mesela?" sorusuna Türkay, "Bu ilişkiyi ayakta tutan tek bir şey var, aşk. Bu karı-koca gerçekten birbirine aşık. Sosyal açıdan çok farklı yerlerde duruyorlar. Cuma, yaptığı tüm yaramazlıklara rağmen o kadar sevgi dolu bir adam ki... Bir kadın için en gurur kırıcı şey aldatılmaktır ya, Cuma'nın en son, en son yapacağı şey budur mesela. Onun dışında yaptığı her şeyi öyle tatlı affettiriyor ki, her şeyi çözüyor" diye yanıtladı.
İNCİ TÜRKAY: OYUNCULUĞA TUTULDUM
"Herkesin hayalini kurduğu bir üniversiteyi, Boğaziçi'ni bırakıp, oyunculuk eğitimi almışsınız. Bana göre iyi de etmişsiniz ama ailenizi, yakınlarınızı bu karara ikna etmek zor olmadı mı?" sorusuna Türkay, "Zor oldu. Özellikle babam, ki hayatımdaki en önemli insandı. Vefat etti. Boğaziçi'nden kaydımı almaya beraber gittik. Müdahale etmek istememesine rağmen okulda, 'Kızım şu manzaraya bak, hiç bir şey değilse bunun için bitir şu okulu' dedi. Çok büyülenmiştim, oyunculuğa tutuldum. Ben hayata acele eden sabırsız biriyim. Şimdi keşke okulumu da bırakmasaydım diyorum ama, kısmet" diye yanıt verdi.
AYSUN KAYACI: HER FİRAVUNUN BİR MUSA'SI VARDIR
"Çiğdem bekar bir baldız. Her firavunun bir Musa'sı vardır. Cuma'ya bir düşman lazım. Çiğdem'in erkek arkadaşı olmdığı için eniştesi tarafından dalga konusu yapılıyor. Tatlı tatlı didişiyorlar. Zaten arkadaşlarım bana artık 'baldız' diye sesleniyor. Bir de herkeste bir çocuk sohbeti, sette de sürekli duyuyorum. İnsan kendini ipsiz sapsız gibi görüyor."
AYSUN KAYACI: MANKENLİK "KİLOMETRE" İŞİ
"Podyumlardan eskisi kadar sıklıkla yıldız çıkmıyor. Bunu neye bağlıyorsun?" sorusuna Kayacı, "Takip ettiğim kadarıyla fazla defile olmuyor artık. Bir de blurlama (mozaik efekti ile sansür) hadisesi çıktığından beri, firmalar hedefledikleri kitleye ulaşmakta zorlanıyorlar. Çünkü eskisi gibi firma isimleri medyada yer alamıyor. Mankenlik kilometre işi. Ne kadar iyi defilede, ne kadar podyumda yürüdüğünüz önemlidir. Bununla orantılı olarak iyi olursunuz. Defile yapılmadığı için de mankenlik artık eskisi kadar popüler değil" diye yanıt verdi.
AYSUN KAYACI: ARTIK SUSUYORUM
Kayacı, bir dönem televizyon programlarında söylediği sivri lafların hatırlatılmasına da tepki gösterdi. "Bunlar 3-4 yıl önce yaşananlardı. Artık bunlardan söz edilmesini istemiyorum. Sosyal ve siyasal konulara artık kayıtsız kalıyorum, hiç ilgilenmiyorum. Çünkü birilerinin ardına takılanlar daha makbul oluyor bu memlekette" diyerek, bundan böyle ağzından hiç bir sivri söz çıkmayacağını ima etti.
ÜMİT ERDİM: CUMA'NI YAPTIĞI HERŞEY MÜBAHTIR
Dizide Cuma'nın kayınbiraderini oynayan Ümit Erdim, "Kerem" karakterini şöyle betimledi: "Kerem'in hayatındaki 1 numaralı adam Cuma'dır. Ablasını falan geçmiş artık, Cuma ne dediyse, odur. Ağabey ile baba karışımı bir model gibi karşısına koymuş ve yaptığı her şeyin mubah olduğunu düşünüyor. Sürekli ayak izlerini takip ediyor Cuma'nın."
ÜMİT ERDİM: EĞİTİMİMİ YARIM BIRAKMAM TEPKİ GÖRÜR DİYE DÜŞÜNMÜŞTÜM
"Haluk Bilginer'in ismini duyduğunda 'Eyvah, ben bu adamın karşısında ne yapacağım?' diye endişelendin mi?" sorusuna genç oyuncu, "Şöyle bir durum oldu. Konservatuarı yarım bırakmış bir oyuncu olarak, çok tedirgin oldum. Hani konusu açılır mı, bu konu tepki görür mü diye düşünüyordum. Haluk ağabey sordu, anlattım. Tepki görmeyi beklerken, 'Kimin nereden diploma aldığı beni hiç ilgilendirmiyor, hiçbir önemi yok' dedi. Okulu bıraktığım için övünmüyorum ama, Haluk ağabey ile aramızda geçen o konuşmadan alacağımı aldım" diye yanıt verdi.
Geceye Ümit Erdim'in yaptığı taklitler de damgasını vurdu. Tarihçi Murat Bardakçı'nın televizyondaki ilginç konuşma biçimini Medyatik'e taşıyan Erdim, ayrıca Yüksel Aytuğ taklidiyle program bantlarının anonslarını da yaparak, stüdyodakileri kahkahaya boğdu.
